Saturday, January 27, 2007

YOKLUĞUNA ATKI ÖRDÜM


birkez daha yazmaya karar verip cümleler arasında sıkışıp kaldım..
nerden başlasam neyi anlatsam nasıl bir cümle kursam bilemedim... itiraf etmek istedim, yalanlamak istedim, iftira atmak istedim,açıklamak istedim,ağlamak istedim; iki satır arasına sıkışıp kaldım...

bugün yoksun..
yoklukluklarına alıştım..



olmayışınla bir aşk yaşadım belkide ben...
sen ilişkimize karar veremezken ben evlenip boşandım bile senden..
ve hep bir ışık..
ve hep bir adım daha önünden gördüm olacakları..
belkide bu yüzden "ağzından çıkan herşeye körükörüne inanmamı bekleme" derken sen.. içimin yanmasına ilk defa şaşırmadım...

evet hata yaptım ama asla yalan söylemedim diye haykırmak istedim. yapamadım...

düşünmeni istemedim, duymanı hatta inanmanı bile istemedim kimi zaman.. çünkü ben artık tükenmeye başladığımı hissettim..
sanki bu gitmiş olmana alışmaktan öte birşey gibi geldi bana...

ne yani hakkım yokmu?
sen beni aldattığında yada var yada yok arası ilişkimizde bana yalan söylediğinde tüm suçu kendimde ararken ben şimdi sen bana git hayatını kur dediğinde bir başkasının hayarımda olmuş olmasını hazmedemiyor oluşun neden?

sevilmek istiyorum kahrolası demek istedim... yapamadım...
senin tarafından sevilmek istiyorum...

birkez olsun utanmadan başımı göğsüne getir okşa saçlarımı istedim...
insanların içinde gözlerime gülümse istedim...
birkez olsun elini elimin üzerinde gezindir istedim..
çokmu şey istedim?..

seni istedim,bilmek istedim,orda olduğunu..
doğrularını istedim yanlışlarını kabul etmek pahasına...
affetmeden severek gülümsemek istedim yalanlarına.. ama orda olduğunu bilmek istedim...

duymak istedim sesini..
düşündüklerini kavgada değil ansızın bir anda duymak istedim...

ben kalbimle seni hiç aldatmadım..
bedenimlede...

ben insanşarın gözlerinde sözlerinde aldattım seni farketmeden...
herkes görmek istediğini gördüğü için...
ve sen sırf insanların söylediklerine değer veriosun diye kendim dahil senden başka herkese düşman oldum...

sözcüklerinde beğenilmeyen bir özelliğim gibi bahsettiğin herşeye tepkim birkez dahamı onun istediği şeyi başaramadımı düşünmektendi...
kırdım kırıldım düştüm koştum nefret ettim güvenmedim....
hertürlüsünü yaşadım duygu denen hissin...

ama dönüp baktığımda konuşmalarımızdan arda kalan tek birşey vardı..
benim acınası halim...
görmedin bilmedin hissetmedin...

en önemlisi;
benden istediklerini alıp giderken;
bana NE İSTEDİĞİMİ HİÇ SORMADIN..
BENİ HİÇ ARAMADIN...

oysa sorsaydın söylicektim..
sadece SENİN BENİ SEVDİĞİNİ BİLMEK İSTEDİM.. hepsi bu...
oysa şimdi elimde kalan topu topu kocaman bir hiç...
yoksun...

yokluğuna bir atkı ördüm... üşütmesin diye....

No comments: